7 Ocak 2020 Salı

boşanma avukatı arıyorum istanbul

Davalı vekili yanıt dilekçesinde; müvekkilinin oğlu için özel sıhhat sigortası yaptırdığını, çocuğun okul giderlerinin tümünü karşıladığını, davacı annenin hostes olup, aylık 4.500,00 TL kazandığını, ailesinin evinde oturup kira giderinin bulunmadığını, nafakanın ayrıcalığı ve annenin ekonomik durumu göz önünde bulundurulduğunda annenin çocuğun giderlerine katkıda bulunmasının gerektiğini, bu bağlamda ilgi edilen artırım miktarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; taraflar duruşmaya davet edilmeden, HMK'nın 320/1 maddesine dayanılarak dosya yüzeyinde karar verilmiş, 1.000,00 TL şekilde ödenmekte olan iştirak nafakası aylık 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, hüküm, davalı vekili sebebi ile süresi içinde temyiz edilmiştir. Dava; boşanma ilamıyla beraber hükmedilen iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; taraflar duruşmaya çağrı edilmeden dosya üstünden yapılan inceleme sonucu davanın esasına yönelik karar verilip verilemeyeceği ve takdir edilen artırımın hakkaniyete müsait olup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır. Savunma hakkı Anayasada güvence altına alınmış haklardandır. Buna göre herkes, meşru araç ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı yada davalı şekilde iddia, savunma ve adil yargılanma hakkına sahiptir. (1982 Anayasası m. 36) Karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nın 27.maddesi hükmüne göre, davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı şekilde hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; tarafların yargılama hakkında tam bilgi sahibi olmalarını, İzah ve ispat hakkını eşit şekilde kullanabilmelerini, yargı organlarının tarafların açıklamalarını dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda hakim, tarafları dinlemeden, açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için onları kanuna müsait genişlikte duruşmaya çağrı etmeden karar veremez. (YHGK 2009/52 E., 2009/105 K.) HMK'nın 297/1-c bendine göre mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalar ile bunlardan çıkarılan sonuçlar ve yasal sebeplerin bulunması gerekir. Bunun için de tarafların duruşmaya davet edilip, dinlenmeleri gerekir. Her ne kadar HMK'nın 320/1.maddesinde, taraflar duruşmaya çağrı edilmeden dosya üstünden karar vereceği belirtilmiş ise de; bunun ancak ön inceleme aşamasında ve mümkün olan durumlarda bulunduğu belirtilerek eylem sahası dar bir çerçeve ile belirlenmiştir. boşanma avukatı istanbul HMK'nın 137. maddesinde; dilekçelerin karşılıklı verilmesinden akabinde ön inceleme yapılacağı, ön incelemede dava şartlarının ve ilk itirazların inceleneceği, uyuşmazlık konularını tam olarak belirlenip, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemlerin yapılacağı, tarafların üstünde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onların sulhe teşvik edileceği düzenlenmiştir. Bu bağlamda, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez.